Terör devleti İsrail, Gazze’de soykırım savaşı yürütürken, Batı Şeria’yı işgale de hız verdi. İşgalci gücün teşvik ettiği Yahudi yerleşimciler, bölgede yaşayan Filistinlilere saldırıyor, evlerine baskınlar düzenliyor, hayvanlarını çalıyor ve arazilerine zarar veriyor. Savaşın başlangıcından bu yana 2 bin 410 saldırı gerçekleştirirken, Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi’nin verilerine göre, ocak ayından bu yana Yahudi yerleşimciler Filistinlilere ve mülklerine karşı 255 saldırı düzenledi. Bu saldırılarda 2,9 milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı bölgede 110’u çocuk 414 kişi hayatını kaybederken, 4 bin 600’den fazla kişi yaralandı.
Yerleşimci terörü karşında üç maymunu oynayan Batı, Oslo Anlaşması’nı ihlal eden ve uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’e yaptırım uygulamak yerine senelerce açıktan destekledi. ABD merkezli The Intercept’in raporuna göre, Yahudi yerleşimcilerin önde gelen isimlerinden Aryeh King’in 2007’de kurduğu İsrail Toprak Fonu (ILF), ABD’de vergi indirimi karşılığında bağış toplayarak teröre finansman sağlıyor. Raporda ABD’li zenginlerin 2009’dan 2013’e kadarki süreçte ILF’ye 220 milyon dolardan fazla para aktardığı kaydedildi. Washington yönetiminin görmezden geldiği bu organizasyon, topladığı bağışlarla yerleşimci teröristlere teşvikler dağıtıyor ve sistematik saldırılarla yıldırdığı Filistinlilerin evlerini zorla satın almaya çalışıyor.
Grubun en büyük bağışçılarından American Friends’in 2020 yılında vergiden muaf tutulması oldukça konuşulmuştu. Söz konusu kuruluş, o dönem ILF’ye 525 bin doların üzerinde bağış yapmıştı. Filistinlilerin mülkelerini yıkmak için çalışma yürüten Ir David’i finanse eden Friends of Ir David, 2016 yılında vergiden muaf tutulan bir diğer ABD merkezli kuruluştu. Friends of Ir David ILF’ye 2013’ten 2016’ya kadar geçen 3 senede 36 milyon dolar hibe etti. Hashomer Yosh ve Revagim isimli kuruluşlar ise, ABD ve Avrupa’da için “Eviniz hazır” kampanyaları yürütüyor.
Gazze’de yürütülen soykırım savaşı sonrası dikkatler Batı Şeria’nın da üstüne çekilince, ABD ve Avrupa ülkeleri, yerleşimcilere göstermelik yaptırım uygulayarak tepkileri savuşturmaya çalıştı. ABD ve İngiltere, gerilimi körüklediğini iddia ettiği 4 yerleşimcinin ülkelerindeki mal varlıklarını dondurduğunu duyurdu. Ancak bu kişilerin ABD’de veya İngiltere’de mal varlığının bulunmadığı ortaya çıktı. Filistinlilere şiddet uygulayan 28 yasa dışı Yahudi yerleşimciye ülkeye giriş yasağı getirdi.
İşgal altındaki Batı Şeria’da Yahudi yerleşimci nüfusu son beş yılda yüzde 15’in üzerinde artış göstererek yarım milyon sınırını aştı. İsrailli sivil toplum kuruluşu Barış Şimdi’nin (Peace Now) yayınladığı raporda, Batı Şeria’daki yerleşimci sayısı 2023’te 517 bin 407 olarak kayda geçti. Bu da son 5 senede 72 bin Yahudi’nin daha bölgeye yerleşimci pozisyonunda gelerek işgale katıldığı (doğumlar sayılmıyor) anlamına geliyor.
1993 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında imzalanan Oslo Anlaşmaları, yeni yerleşim yerlerinin inşasını yasakladı. The Economist’in verilerine göre otuz yıl içinde yerleşimlerin sayısı neredeyse üç kat arttı. 25 yeni yerleşim noktası kurulmasının planlandığı ekim ayından bu yana ise yedi yeni noktanın kurulduğu belirtiliyor. İllegal olarak kurulan bu yerleşim birimlerinin ilerleyen dönemlerde işgalci güç tarafından yasal bir statü verileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Halihazırda Batı Şeria’da 176 yerleşim yeri ve 186 karakol bulunuyor. Uluslararası gözlemciler, bu karakolların oluşturduğu baskı ve yerleşimci eylemleri nedeniyle Gazze Savaşı’ndan bu yana Filistinlilerin yaşadığı 25 köy tamamen boşaltıldı ve Filistinliler topraklarından sürüldü. 5 ayda ayda binden fazla Filistinli evlerini terk etti.